Arşiv

Archive for Ağustos 2010

>İNCİR MARMELATI…

Ağustos 31, 2010 8 yorum

>

İncir çekirdeğinin dişlerimizin arasındaki çıtırtısını sevelerdenseniz bu marmelattan mutlaka yapmalısınız. Zamanda incir zamanıyken bu fırsatı kaçırmayın derim:) Bu sıcak halardan memnun olan varsa oda incirdir heralde:)) Sıcaklarda ballanmışlarda ballanmışlar…

Geçen hafta eşim bir kasa incirle eve gelince bu incirleri tüketmek gerekti tabiiki:) Sert olanlarını ayırdım marmelat yapmaya karar verdim..

İncirlerin kabuklarını soyup dörde böldüm kabukları soyulmuş olarak 1 kg incire 4 su bardağı şeker ve 1 su bardağı su ilave edip kaynattım.

Kaynamaya başlayınca üzerindeki köpükleri aldım köpükleri bittikten sonra içine yarım çay kaşığı kadar limon tuzu attım ve 10 dakika kaynatıp ocaktan aldım, (içine bir paket vanilya koydum)

Ertesi gün tepsiye döküp güneşe çıkardım akşam üzeri aldım kavanoza koydum..
İşte bu kadar…

Kahvaltılarda kurabiyelerde keklerin üzerinde çok güzel olacağı kanısındayım..
Şimdilik hoşçakalın, bu hafta iş çok temizlikler başlıyor:)))

Kategoriler:Uncategorized

>ELEKTRO GİTAR PASTAMIZ…

Ağustos 27, 2010 6 yorum

> Doğum günlerini sağ salim bitirdik:) Nedendir bilmem pasta yapmak pek bi zor geldi bu sefer. pastanın üzerine ne resmiyle süslesem filan düşüncesi ramazan gün içinde oruç, iftar sonrası rehavet, derken sahura kadar yaptım pastayı.

Üzerine gitar resmi yapmaya karar verdim bu günlerde takıntımız elektro gitar:) Yaptım ama beğenilmedi resim, akort yerleri yokmuş nereden akort edilecekmiş:)) Gitarı biraz büyük çizince pastanın boyu yetmedi:) amaaaaaan bende böyle olsun dedim zaten isteksiz yapılıyor ramazanda pasta, beğenmeyen yemesin dedim:)))
Pastamız frambuazlıyıdı..
Bu magnetlerimiz de kardeşim Hilalden melihle ikimize hediye Kayseriden göndermiş çok teşekkür ederim Hilalcim sana:)

Eğer sizlerde doğumgünlerinizde nikah yada nişan merasimlerinizde kalıcı bir armağan düşünürseniz hemen Sirac magnete başvurun derim:))

Türkiyenin her yerine ulaştırılır mutlaka ziyaret edin http://www.siracmagnet.com/39/……

Şimdilik hoşçakalın..

İncir malmelatı yapmaya gidiyorum marmelatı bekleyin:)))

Kategoriler:yaşam..

>BÖĞÜRTLEN REÇELİ…

Ağustos 23, 2010 12 yorum

>Efendiiim, bugün benim doğum günüm Yarın da oğlumun pastamızı yarın hazırlarım artık ikisi bir arda olur:)) smiley
Oğlumun en çok sevdiği reçel böğürtlen reçeli, Babaannesi pazardan Melih için böğürtlen almış, bende bu güzel böğürtlenleri hemen reçel yaptım..
Malzemeler.
1 kg böğürtlen.
1 kg toz şeker.
yarım limon suyu.
1 fincan su.

Ben böğürtlenleri şekerle bekletmeden hemen pişirdim.

Böğürtlenleri şekeri ve bir fincan suyu ilave edip kaynamaya bırakın kaynamaya başladığında üzerindeki köpükleri alın limon suyunu ilave edip 10 dakika kadar kaynatıp ocaktan indirin.

Bir tepsiye döküp bol güneş alan bir balkona yada bahçeye güneşe bırakın öğleden akşama kadar güneşte kalsın sonra kavanoza doldurup kahvaltılarda afiyetle yiyin:))

Kategoriler:Reçeller...

>CEVİZLİ ERİŞTE..

Ağustos 20, 2010 8 yorum

>Hayırlı Cumalar; Cumanız mübarek olsun..

Artık iftarda her gün her gün ne yemek yapmalı diye düşünmekten yorulmaya başladım:(

İftar için fazla çeşit yemek yapmadığım halde bir türlü yemekler bitmiyor, iftarda suyu içip içip şişiyoruz sonrasında da yemekler öylece kalıyor:( Eminim bu sıcaklarda hepimizin evinde de böyledir.

Erişte makarnayı çok severim hazır makarnalarda lezzetlidir (eriştenin yapımı burada), cevizli eriştede de eskilerden beri çok meşhurdur:) benim çocukluğumda ananemlerin sofrasında çok olurdu cevizli erişte.

Bu sefer erişteleri pişirirken önce yağsız kuru olarak biraz kavurdum sonra içine tereyağı ilave edip suyunu tuzunu koydum ve pilav gibi suyunu çekene kadar pişirdim.

Servis etmeden önce üzerine peynir ve cevizleri döküp afiyete yiyebilirsiniz…
Afiyet olsun..

Kategoriler:makarnalar..

>YAZ TURŞUSU..

Ağustos 17, 2010 9 yorum

> Sıcak sıcak yine çoook sıcak…

Burası sıcak orası serin diye bişey yok sanırım bu günlerde, her yer çok sıcak ve birçok ülke yanıyor. Herşey zamanında güzel yazın sıcak kışın soğuk ama bu sıcaklarda biraz fazla olmadımı? Aslında ben insanlardan çok hayvanları düşünmeye başladım, zavallı hayvanların sıcakta susuz kalmaları beni çok düşündürüyor. Ne olur kapılarımızın önüne bir kap su koyup bu mübarek günlerde susuz ve biçare gezen sokak hayvanlarına çare olalım…

Ben yaz kış kapımın önünde su kabını hiç eksik etmem, sizlerde böyle bir alışkanlık edinin lütfen..

Gelelim yaz turşusuna, Babadağda bu turşu’ya taze turşu derler..

Biber ve patlıcanın lezzet bombasına dönüştüğü bir turşudur:) Hele birde acı biberle yapıldımı offfff harika olur..

Geçen gün barbunya pişirmiştim onun yanına yapmıştım tuşuyu, barbunya ve pilavla çok yakışıyor tavsiye ederim..

Malzemeler.

1 tane bostan patlıcanı kullandım normal patlıcanlada oluyor evde bostan patlıcanı vardı:)

15-20 tane kadar iri yeşil biber.

10 diş kadar sarımsak.

1 su bardağı ve 1 çay bardağı sirke.

1 yemek kaşığı kadar limon tuzu. yeteri kadar tuz.

Patlıcanı alacalı soyup iri küpler halinde keselim.

Biberleride 3 parmak boyunda kesip çekirdeklerini çıkartalım.

Büyükçe bir tencereye su doldurup kaynatalım, içerisine 1 yemek kaşığı tuz 1 tatlı kaşığı kadar limon tuzu ve bir çay bardağı kadar sirkeyi ilave edelim ve patlıcanları içine atalım yumuşayıncaya kadar pişirelim..

Başka bir tencereye yine su doldurup kaynatalım ve ocektan alalım içine 1 tatlı kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı kadar limon tuzu, 3-4 tane kesme şeker ve 1 su bardağı sirkeyi ilave edelim..

Yumuşayan patlıcanları kevgirle alıp hazırladığımız diğer suyun içine alalım.

Patlıcanlardan sonra aynı suya biberleri atalım ve onlarıda yumuşayıncaya kadar haşlayıp, patlıcanların yanına alalım.

Artık haşlama suyunu dökebiliriz..

Sarımsakları soyup tuzla dövelim ve turşumuzun içene ilave edelim.

Soğuduktan sonra afiyetle yiyelim:))

Afiyet olsuuun….
Kategoriler:Turşular....

>CAİLLOU PASTA…(KAYYU)

Ağustos 14, 2010 10 yorum

> Meşhuuuur caillou(kayyu) buymuş meğerse:)))…

Ece’nin ve babası Osmanın doğum günü aynı günmüş:) Burcu ikisi için bir pasta istedi ve seçimi bana bıraktı ama birtürlü baba ve kız için bir kahraman bulamadım, babayı gözden çıkardım:))) hello kitty yapmaya karar verim. 1 yaşındaki kızımız için uygundur diye düşündüm, bu arada kardeşim Hilal’le konuşurken sen neden kayyu’lu pasta yapmıyorsun bütün bebekler ve çocuklar kayyu hayranı deyince ben de bu pastayı hazırlayıverdim.

Bu aralarda pek bir meşhurmuş bu kayyu, bütün çocuklar yumurcak tv de saatini gözlüyorlarmış:)))
Daha ellerine geçmedi pastamız umarım beğenirler.
Bende Baba kızın doğum günlerini kutluyorum birlikte nice doğum günü kutlarlar inşallah…

>KABAK VE PATATESLİ MÜCVER..

Ağustos 11, 2010 9 yorum

> Ramazan-ı Şerifleriniz Mübarek olsun efendim…

Allah’tan sağlık berket ve huzur dolu bir Ramazan ayı geçirmenizi dilerim…

Dört gözle beklenen mübarek Ramazan geldi, artık iftar sofralarımız için ne pişirsem ne yemeği hazırlasam düşünceleri başladı..

Ben bu gün geçen haftadan beri bir türlü bitiremediğimiz kabaklarımızdan mücver yaptım. Kabakları geçen hafta Babadağdan gelirken annem vermişti yayladaki fidanlarından koparmışlar, ama maşallah kabaklarda pek bir kocaman olmuş. Son kabağı da mücver yapayım diye düşündüm.

Malzemeler.
Ben bir kabak kullandım ama 3 kabak büyüklüğünde vardı:)
3 tane patates
4 tane yumurta
4-5 yemek kaşığı un.
1 paket kabartma tozu.
Tuz, karabiber, kuru ve taze nane.

Kabakları patatesleri rendeleyip suyunun süzülmesi için süzgüye aldım.

Süzülen sebzelerin üzerine yumurtaları, unu, kabartma tozunu, doğranmış naneleri, kuru naneyi, tuzu ve karabiberi ilave edip karıştırdım.

Kızgın yağa kaşıkla koyarak kızarttım. Eğer kaşığa alıp yağa koyarken sullu olursa karışımı tekrardan süzgüye döküp oradan yağa koyun >ben öyle yaptım:)
Afiyet olsun ağzınızın tadı eksilmesin…

Kategoriler:zeytinyağlılar

>GAZİANTEP KURABİYESİ…

Ağustos 4, 2010 15 yorum

> Offf sıcak çok sıcak, Eyyâm-ı bahur sıcalarıymış bu sıcaklar bir hafta sürermiş, bu bir haftalık Eyyâm-ı bahur da buhar olup uçmazsak ne âlâ:)

Ramazanda geldi sayılır bu sıcaklarda ne yapacağız bakalım, bizim gibi evde oturanlar için pek bi zorluk olmaz ama çalışanlar için zor olur..

Düğünleri tombaları bitirik çok şükür, herkes normal yaşantısına geri döndü:) ama dediğim gibi sıcak etkeni yüzünden fazla tefarruatlı yemekler yapılmıyor bizde en basiti zeytinyağlı yemekler pişiyor. Çoktan beri kurabiye türü şeylerde yapmamıştım ama yeni kurabiye kalıbımı denemek için gece 24.00 den sonra kurabiye yapmanın başına geçtim.

hep bu gerebiç kalıbı denen tahta kurabiye kalıbından edinmek istedim ama Gaziantep yöresine ait bir kalıp olduğu için buralarda hiç rastlamadım. Antepli damadımız gelirken bir kalıp getirmiş ve bana hediye ettiler çok mutlu oldum, Özlem’e ve Taci’ye tekrar teşekkür ederim:))

Kurabiyenin tarifine elimdeki kitplardan buldum eğer Antepdeki kurabiyelerden farklı ise bilenler bana gerçek tarifi yollayabilirler:)

Malzemeler.

1 çay bardağı zeytinyağı.

Yarım paket margarin.(yumuşak)

1 su bardağı pudra şekeri.

1 yumurta sarısı (beyazını iç harcında kullanıyoruz)

1 çay bardağı yoğurt.

1 kabartma tozu. 1 vanilya. 1 tatlı kaşığı tarçın. 1 tatlı kaşığı mahlep. 1 fiske tuz.

Aldığı kadar un

kuru malzemeler hariç diğer malzemeleri iyice karıştırıyoruz daha sonra unu ve diğer malzemeleri ilave edip poğaça hamuru kıvamında bir hamur elde ediyoruz.

1 çay bardağı dövülmüş ceviz.

yarım çay bardağı hindistan cevizi.

yarım çay bardağı susam.

2 yemek kaşığı toz şeker.

1 yumurta beyazı hepsini beraber karıştırıp iç harcını hazırlıyoruz.

Hamurdan cevizden biraz daha küçük parçalar kopartıp içli köfte yapar gibi açıp içine cevizli harçtan koyarak kapatıyoruz ve hazırladıımız kurabiyeyi kalıba bastırıyoruz. Bastırdıktan sonra kalıbı tepsiye yada tezgaha vurarak kurabiyeyi kalıptan çıkartıp yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize diziyoruz.

180 derecede ısıtılmış fırında pembeleşene kadar pişirip soğuduktan sonra afiyetle yiyoruz:)

Kategoriler:Kurabiyeler...