Artık sizleri diğer adresime bekliyorum….

Uzun zamandan beri BU ADRESİMDE yazmıyorum beni takip etmek isterseniz sizleri verdiğim adresime davet ediyorum..:)

Kategoriler:Uncategorized

BUGS BUNNY VE AŞKI…

Anise’nin doğum günü Pastası.. Kendisinin beni arayıp “Melek teyze, pastanın üzerine Bugs Bunny ve kız arkadaşının resmini yapabilirmisin? Eğer ikisinin resmi sığmazsa tek kız arkadaşı olsun” demesi çok hoştu:))
Doğum günün kutlu olsun Anise….

Kategoriler:Uncategorized

ÇİLEKLİ KOLAY PASTA…

Çileğin bol olduğu bu günlerde bence bu harika meyveyi bol bol tüketmeliyiz.. Şimdi küçük pembe çilekler de artık pazarlarda arzı endam eylemekteyken hemen reçel yapmaya başlamalı..
Ben de geçtiğimiz haftalarda pazarda çileği bol bulunca dayanamayıp ne kadar çilek varsa aldım, yemekle bitmeyince pasta yaparak tüketmeye karar verdim:)

Öyle teferruatlı bir pasta değil oldukça basit 3-5 dakikada yap soğudumu hemen ye:)
Borcam tepsiye bir sıra pötibör bisküvi dizin..(İsterseniz kedidili bisküvide kullanabilirsiniz daha lezzetli olur)
1 kg süt 3 yemek kaşığı un 2 yemek kaşığı nişasta 7 yemek kaşığı şeker ile muhallebi pişirin.
Ocaktan alınca içine 1 paker labne peyniri yada bir paket krema ilave edip çırpın.

Muhallebinin yarısını bisküvilerin üzerine dökün bir sıra daha püskevit:) dizin kalan muhallebiyi dökün ve soğumaya bırakın..

2 su bardağı ayıklanmış çileği rondodan geçirin.
2 su bardağı su 2 yemek kaşığı nişastayı ocakta kaynatıp içine çilek püresini de ilave edin istediğiniz miktarda şeker ve çeyrek limon suyu ilave edip bir taşım kaynatın.
Ocaktan alıp pastanın üzerine dökün, ilk sıcaklığı çıktıktan sonra bozdolabında soğutun.
AFİYET OLSUN…

Kategoriler:Uncategorized

YEMEK YARIŞMASI………………

Denizli Belediyesi, kadın meclisi ve kent konseyi işbirliğiyle düzenlenen ” annemizin sofrası” yemek yarışmasında, yirmiyi aşkın yemek arasından BENİM ANNEM birinci oldu:)))
Yemeği: Babadağımızın Etli Gevreği…

Bu yemeği uzun zaman önce blogumda yayınlamıştım tarifi burada yarışma işte bu yemekle katılmıştı. Yemeğimizin görüntüsü öyle albenili bişey olmadığı için görenler pek bişeye benzetemezler:( ama lezzeti çok güzeldir..

Yemeğimiz tarihi belkide bir asırdan fazladır, o zamanlarda etlerin muhafaza edilmesi zor olduğu için bizim insanlarımız pratik zekalarıyla bu yöntemi bulmuşlar.
Özellikle kurban bayramlarında etleri kullandıktan sonra kemiklerde kalan etleri de değerlendirmek kemikle birlikte etleri çöpe atmamak için bu yöntemi keşfetmişler. Bu yemeğin özelliği kemiklerde kalan son etlerin kullanılarak yapılmasıdır..

Neyse sonuç itibariyle yemeği yiyen jüri üyesi Vedat Milor bu yarışmadaki en avam yemek bence bu demiş ve son noktayı koymuş….

Bende bu noktadan sonra başka da bişey demiyorum:)))
Annemi tekrar tebrik ediyorum ve kocaman öpüyorum…


Merhaba….
Pırasalı ekmek getirdim bugün sizlere:)
Pırasa, neden bilmem pek çok kişi tarafından(özellikle erekekler) sevilmez bu güzelim sebzecik. Ben bayılırım pırasaya, geçen haftalarda arkadaşımda yemiştim bu pırasalı ekmeği, çok aç olmadığım halde 2 dilimi indirdim mideye:) Biraz pırasanın faydalarına da değinelim sonrada tarifimize geçelim..
Sarımsak, yeşil soğan, arpacık soğanı ve kuru soğan gibi Allium ailesinden gelen, rahat sindirilebilirliğinden dolayı eski dilde ‘pürhassa’ olarak bilinen pırasa kış aylarının sevilen sebzelerindendir. Besleyici profiline baktığımızda mangan, C, B6 vitaminleri, folattan zengin olduğunu, çözünür çözünmez posa içeriği ile dikkat çektiğini görmekteyiz..

Uzun ve zengin bir tarihsel yolculuğa sahip pırasa serüvene orta asyadan başlamış ve zamanla Avrupa’ya göçmüştür.Eski Yunan ve Romalılar pırasaya çok değer verirmiş, bir rivayete göre Roma hükümdarı Nero’nun sesini daha güçlü yapmak için hergün pırasa yediği söylenmektedir…

İyi kolesterol HDL’yi yükseltirken kötü kolesterol LDL’yi düşürebilir…

Kan damarlarının tıkanmasını önlemede önemli olan bu etkisiyle ateroskleroz ve diyabete bağlı kalp hastalıklarının engellenmesinde gereklidir. Öte yandan kan basıncını da düşürerek inme ve kalp krizi riskini de azaltabilecek faydalar sağlar.

Kan şekerini stabilize edebilir.. Mangan, folat, demir, B6 ve C vitamininden zengin olan pırasa bu özel kompozisyonuyla kan şekerini dengelemede yardımcıdır. Vücuda alınan şekerin hem daha yavaş emilmesi hem de enerji olarak kullanılmasında görev alırlar.

Malzemeler..
Yarım kg un.
Yarım su bardağı mısır unu.
Yarımsu bardağı nohut unu.
Yarım çay bardağı zeytinyağı.
2 yemek kaşığı yoğurt yada yarım su bardağı süt.
1 paket maya.
2 su bardağı ılık su. Tuz.
Bütün malzemeyi karıştır yoğur, hamuru mayalanmaya bırak.

Pırasalı iç malzemeleri.
3 tane pırasayı ince ince doğra.
3 tane havucu rendele ve beraber kavur.
İçine biraz tuz, kırmızı biber ve kimyon ekle soğumaya bırak..
Pırasalı iç soğuduktan sonra mayalanan hamurun içine ilave edip hamuru tekrardan yoğur.
Kare borcama dök ve tekrardan mayalanmaya bırak.
Kabaran ekmeğimizi 170 derecede ısıtılmış fırında kızarana kadar pişir.
Ekmeğiniz soğuduktan sonra dilimleyerek afiyetle yiyin…
Hoşçakalın..

Kategoriler:Uncategorized

HURMALI KURABİYE…

Hurma yemeye doyum olurmu hiç:) ben ne kadar yesem de doymam doğrusu:))

Allah’ın Kuran’da bildirdiği bu meyve incelendiğinde, pek çok önemli özelliği olduğu ortaya çıkmaktadır. Bilinen en eski bitki çeşitlerinden biri olan hurma, günümüzde lezzetinin yanı sıra besleyici özelliği nedeniyle de tercih edilen bir besindir. Her geçen gün keşfedilen faydaları hurmayı, hem gıda hem de ilaç olarak kullanılan bir besin haline getirmiştir.

Hurma içerik olarak çok çeşitli vitamin ve minerale sahiptir. Lif, yağ ve proteinler açısından da çok zengindir. Hurmada sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, kükürt, fosfor ve klor da bulunmaktadır. Hurma ayrıca A vitamini, betakaroten, B1, B2, B3 ve B6 vitaminlerini de içerir.

Allah’ın Hz. Meryem’in doğumunu kolaylaştırmak için sunduğu nimetlerden biri olan hurmanın, özellikle hamile ve doğum yapan kadınlar için önemi ve faydaları, bugün bilimsel olarak da bilinmektedir. Hurma, içerdiği %60-65 oran ile en çok şeker içeren meyvelerden biridir. Doktorlar, hamile kadınlara doğum yaptıkları gün meyve şekeri içeren yiyecekler verilmesi gerektiğini belirtmektedirler. Bunun amacı, annenin zayıf düşen vücuduna enerji ve canlılık kazandırmak, aynı zamanda da yeni doğan bebeğe gerekli olan sütün oluşabilmesi için, süt hormonlarını harekete geçirmek ve anne sütünü çoğaltmaktır.
Hurmanın faydaları saymakla bitmez

Ben derim ki her fırsatta hurma yiyelim bu güzel cennet meyvesinin faydalarınan yararlanalım.
Arada sırada hurmalı kurabiye de yapalım:)
Bu kurabiye bayatlamayan her zaman elinizin altında bulunacak lezzetli bir kurabiye..
Malzemeler.
1 su bardağı eritilmiş soğutulmuş tereyağı.
1/2 su bardağı su.
1/2 su bardağı pudra şekeri.
Aldığı kadar un.
Yarım çay kaşığı kabartma tozu.
250 gram hurma.
Biraz damla sakızı, biraz mahlep (İstemezseniz kullanmayabilirsiniz)
Yağ, su,şekeri karıştırın.
Şeker eriyince kabartma tozu ve mahlebi koyun.
Unu azar azar koyarak orta yumuşaklıkta bir hamur yoğurun.
Diğer tarafta hurmanın çekirdeklerini çıkartıp sakız ilave ederek üzerine biraz sıvı yağ koyup rondodan çekin.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koğartıp yuvarlayın içli köfte yapar gibi içini oyun ve boşluğa hurma doldurup hamuru kapatın.
Ben daha sonra tahta kalıpla bastırıp şekillendirdim.
Daha sonra 180 derecede ısıtılmış fırında pembeleşene kadar pişirin.
Soğuduktan sonra afiyetle yiyebilirsiniz..

Kategoriler:Kurabiyeler...

MEKSİKA FASÜLYESİ SALATASI…

“Geldi bahar ayları gevşedi gönül yayları:)” Bahar geldi yine sunam uyanmaz dedikleri gibi, bu günlerde uyanmak kalkıp iş yapmak ölüm..
Bu da baharın cilvelerinden, baharın en güzel yanı pazarların yeşilliklerle dolup taşması.. Bu güzellikleri bol bol salatalar yaparak değerlendirmek lazım gelir:) Öyle ise işte size nefis bir meksika fasülyesi tarifi..

Malzemeler.
1 kutu meksika faulyesi..
2 bağ maydanoz.
4-5 dal yeşil soğan.
2 tane ekşi nar.
1 küçük kutu mısır.
tuz zeytinyağı nar ekşisi- istenirse limon suyu..

Fasülyeyi ve mısırı kutusundan boşaltıp yıkayıp süzelim.
Maydanozları ve taze soğanları ince ince kıyalım.
Nar’ın bir tanesini tanelere ayırıp salatanın içinde kullanmak için ayırıp diğerinin suyunu sıkalım.
Daha sonra bütün malzemeyi karıştıralım.
Zeytinyağını, tuzu, nar suyunu, nar ekşisini beraber çırpıp salatamızın üzerine dökelim..
Artık afiyetle yiyebiliriz…

Kategoriler:Salatalar...

EV YAPIMI KOLAY ÇOKOMEL……

Nisan 7, 2011 3 yorum

Geçen haftaki denemem bu çokomeller oldu. Çocukluğumda en sevdiğim bakkal lezzeti çokomeldi, bayılırdım yumuşak yumuşak çokomele:) Eminim hepimizin yaptığı birşeydir bunların renk renk pırıltılı kağıtlarını tırnaklarımızla düzeltip kitaplarımızın defterlerimizin arasında saklamak:)Rrengarenk ve çeşitli hayvan resimli bu kağıtları neden çok severdik ki? Düzelttikten sonra şöyle bir sallardık şıkır şıkır diye ses çıkartırdı:)) hey gidi günler heeeey…. Çokomelin içinde mashmallow şeker vardır ama bu ev yapımı çokomel için öyle zahmete gerek yok.

Dışı için 2 paket damla çikolata benmaride eritilir.

Silikon mini kek kalıplarının içine tatlı kaşığıyla erimiş çikolatadan dökülür, her tarafının eşit olması için elimizde çevirerek donması sağlanır. Bu en sıkıcı ve sinir bozucu aşama benim için burası.

Malzemelerine gelince..

2 poşet kremşanti.
1,5 bardak süt ile çırpılır.
3 yumurta akı 1,5 bardak toz şeker ile kar haline gelene kadar çırpılır.
35 gr toz jelatin(3,5 yemek kaşığı ediyor) yada 7-8 yaprak jelatin
1 su bardağı sıcak suda eritilip ılıtılır.

Daha sonra yumurta akları kremşantiye eklenir çırpılır üzerine erimiş ve ılımış jelatin ilave edilir çok az çırpılır.

Çokomelimizin içi hazırdır artık..

Çikolataları donan kalıpların içlerine köpükleri doldurup açıkta kalan üst bölüme de hindistan cevizi rendesi döküp elimizle bastıralım ve donmaları için dolaba kaldıralım.

4-5 saat doalpta bekledikten sonra çokomellerimizi kalıplarından çıkartarak afiyetle yiyebiliriz.

ÖNEMLİ NOT: kalıptan çıkarma işi biraz fazla dikkat istiyor çikolatalda kırılmalar olabiliyor çok dikkatli olmalısınız..

Kategoriler:Uncategorized

YOĞURTLU CHEESECAKE….

Mart 19, 2011 3 yorum

Çiz kek  (Cheesecake) severmisiniz? ben bayılırım, hem yapımı kolay hem de çok lezzetlidirler benim için. Ama bazıları içindeki krema bol labne peyniri ya da krem peynirler sebebiyle kalori bombasına dönüşüveriyorlar..

İşte dün misafirlerim için pişirdiğim pey kek bence daha masum, aslında pey kek değil yoğurt kek desek daha doğru olur çünkü içinde hiç peynir yok:)

Gelelim malzemelerine..

3 yumurta.

1,5 su bardağı toz şeker(ben daha az kullandım) beraber çırpılır.

1 kg süzme yoğurt ilave edilir karıştırılır.

1 paket vanilyalı puding.

3 yemek kaşığı irmik.

1 paket kabartma tozu ilave edilir çırpılır.

Altına yağlı kağıt serilmiş 24-26cm büyüklüğündeki kelepçeli kalıba karışım dökülür.

160 derecede fırında 1.5 saat pişirilir..

Pişen kek 1 gece dolapta bekletildildikten sonra ertesi gün üzerine istediğiniz bir sos pişirip dökülerek servis edilir.

Ben hazır meyveli soslardan kullandım..

Afiyet olsun…

Mart 10, 2011 1 yorum

Bu arada Neler yaptım tam mevsimi olan kerevize alıştım:) alıştım diyorum çünkü hiç kereviz yemeği yemezdim, annem pişirirdi evde yemeyen bir bendim sevmediğim için evlendikten sonra da hiç pişirmedim; zaten bizim burada öyle fazla bilinen bir sebze değildir kereviz. Denizli halkı enginar ve ereviz sebzelerine yabancıdır, yeni yeni bu sebzeler pazarlarda çok boy göstermeye başladığı için merak edip alanlar yada eşden dosttan öğrenip pişirenler oluyor..
İşte ben de artık kereviz yer oldum:)
Kerevizin o keskin kokusunun piştikten sonra daha çok olduğu düşüncesindeyim ve bu yüzden sevmezdim. Portakal suyuyla pişen kereviz de o kuku daha az hissediliyor, ben portakal suyu kullanıyorum.
2 tane kereviz soyup göbeğinde süngerimsi dokuyu oyacakla oyup limonlu suya koyun.
2 tane iri havucu soyup kerevizn oyduğunuz yerine bu havucu yerleştirin. (sıkı sıkı geçirin ki piştiğinde kereviz biraz küçülüyor havuçlar çıkıp gitmesin.)
Artık kerevizi 1-1,5 cm kalınlığında halka şeklinde doğrayın.
1 tane kuru soğanı zeytin yağında kavurup 8-10 tane arpacık soğan ilave edin bir kere çevirip kerevizleri ilave edin ve üzerine 4 tane portakalı sıkıp suyunu ekleyin.
Son olarak tuz 2-3 kesme şeker ve 1 çay kaşığı nişastayı bir fincan kadar suda eritip kerevizlerin üzerinden dökün ve kısık ateşte pişmeye bırakın.

Yemeği ertesi gün yerseniz daha lezzetli olacaktır..

Afiyet olsun..

Kategoriler:Uncategorized